Mirasbırakan, mirasçılarına düşecek payların bir kısmı üzerinde vasiyetname veyahut ölüme bağlı tasarruf yoluyla ya da mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla sağlararası yaptığı açık olan kazandırmalar yoluyla tasarrufta bulunabilir. Ancak bu tasarruflarını yaparken mirasçılarının belli bir payına dokunmaması gerekir. Buna SAKLI PAY (mahfuz hisse) denilmektedir. TMK.m.506 gereğince;
Altsoy için yasal miras payının yarısı,
Ana ve babadan her biri için yasal miras payının dörtte biri,
Sağ kalan eş, altsoy veya ana ve baba zümresiyle birlikte mirasçı olması hâlinde yasal miras payının tamamı, diğer hâllerde yasal miras payının dörtte üçü,
Saklı paydır. Saklı paylarının karşılığını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın vefatını takiben, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.
Mirasçı olarak altsoyu, ana ve babası veya eşi bulunan miras bırakan, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında ölüme bağlı tasarrufta bulunabilir. Bu mirasçılardan hiç biri yoksa mirasbırakan mirasının tamamında tasarruf edebilir (TMK.m.505).
Terekenin tasarruf edilebilir kısmı, mirasbırakanın ölüm anındaki durumuna göre hesap edilir.
Ölüm anında mevcut olan terekeden mirasbırakanın borçları, cenaze giderleri, terekenin mühürlenmesi ve yazımı giderleri, mirasbırakan ile birlikte yaşayan ve onun tarafından bakılan kimselerin üç aylık geçim giderleri indirilir.
Buna karşın sağlararası karşılıksız kazandırmalara ilişkin tasarruflar ile mirasbırakanın kendi ölümünde ödenmek üzere üçüncü kişi lehine hayat sigortası sözleşmesi yapması veya böyle bir kişiyi sonradan lehdar olarak tayin etmesi ya da sigortacıya karşı olan istem hakkını sağlararası veya ölüme bağlı tasarrufla karşılıksız olarak üçüncü kişiye devretmesi hâlinde, sigorta alacağının mirasbırakanın ölümü zamanındaki satın alma değeri terekeye eklenir.
Mirasçının, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş olması veyahut mirasçının, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse (örneğin mirasbırakanın hasta, bakıma muhtaç olduğu durumlarında bilerek ve isteyerek yanında olmamış, bakmamış, kollamamış, yardımcı olmamış ise), mirasbırakan, çıkarma sebebini de belirterek ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.
Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.
Elinde aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen saklı payı zedelenen mirasçı tenkis davası açmaz ise, iflâs idaresi veya bu alacaklılar, mirasçıya tanınan süre içinde tenkis davası açabilirler. Elinde aciz belgesi bulunmasa da dosyadaki hacizli malların dosya alacağını karşılamada kifayetsizliği anlaşılıyorsa İİK.m.94 gereği yetki belgesi alınarak da bu dava açılabilir.
Mirasbırakan vasiyetnameyle, mirası artmirasçıya geçirme yükümlülüğü ile saklı payı zedelenen mirasçı, aşan kısmın tenkisini isteyebilir.
Eşler arasında yapılacak mal rejimi anlaşmalarıyla, eşlerin müşterek olmayan çocuklarının ve müşterek olmayan çocukların altsoylarının saklı payları zedelenemez.
Kural olarak, eşlerden birinin ölümü veya diğer bir mal rejiminin kabulü sebebiyle mal ortaklığının sona ermesi hâlinde, her eşe veya mirasçılarına ortaklık mallarının yarısı verilir. Mal rejimi sözleşmesiyle başka bir paylaşma oranı kararlaştırılabilir. Bu tür anlaşmalar altsoyun saklı paylarını zedeleyemez.
Mirasbırakan, ölüme bağlı tasarruf yoluyla çocuğun saklı payını, ana ve babanın yönetimi dışında bırakabilir. Mirasbırakan yönetimi bir üçüncü kişiye bırakmışsa, tasarrufunda bu kişinin belirli zamanlarda sulh hâkimine hesap vermesini öngörebilir.
Saklı pay sahibi mirasçılara ölüme bağlı tasarrufla yapılan ve tasarruf edilebilir kısmı aşan kazandırmaların onların saklı paylarını aşan kısmı orantılı olarak tenkise tâbi olur. Tenkise tâbi birden fazla ölüme bağlı tasarrufun bulunması hâlinde, saklı pay sahibi mirasçıya yapılan kazandırmanın saklı payı aşan kısmı ile saklı pay sahibi olmayan kimselere yapılan kazandırmalar orantılı olarak tenkis edilir.
Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır. Kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflara yapılan ölüme bağlı tasarruflar ve sağlararası kazandırmalar en son sırada tenkis edilir.
Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.
Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.
Saygılarımla,
27.05.2021
Bahattin ÇELİK
Avukat - Arabulucu
Yenigün Gazetesinde basıldığı gibi taşınmıştır.
Comments