Sayın Okuyucu,
Ticari hayatımızın vazgeçilmezi çeklerdir. Alınan çeşitli ekonomik önlemler çek mevzuatına da yansımış ve birçok değişikliğe uğramıştır. Son olarak da koronavirüs tedbirleri kapsamında çıkarılan 7226 sayılı Kanunun 48 ve 49 ncu maddeleriyle çeklere ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
48 nci maddeyle, 24/03/2020 tarihinden önce kredi ödemelerindeki aksamaların 31.12.2020 tarihine kadar ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş bono, kredi kartı veya diğer borçlarının yeni kredi başvurularında dikkate alınmaması, bu borçları yapılandıranların veya bunlara rağmen kredi kullandıranların hukuki veya cezai sorumluluğunun doğmayacağı kabul edilerek, kredi kullandırmada ön koşul olarak kabul edilen sicilin temiz olması kısıtlaması geçici olarak kaldırılmıştır.
48 nci maddeyle, 5941 sayılı Çek Kanununa eklenen geçici 5 nci maddeyle ise, karşılıksız çek düzenlemekten dolayı 24/03/2020 tarihine kadar işlenen suçtan mahkum olanların cezasının infazının durdurulması, en geç 26.06.2020 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemesi, kalan kısmını 26.06.2020 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi, taksitlerden sadece bir tanesini ödeyememesi durumunda bunun taksitlerin sonuna bir taksit olarak eklenmesi ve bu şekilde ödemesini tamamlaması durumunda ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılması, duran infaz süresince ceza zamanaşımının işlemeyeceği, Ceza Muhakemesi Kanununun 109/3-(a) gereğince adlî kontrol tedbirine karar verilebileceği, yetkili mahkemenin mahkumiyet kararı vermiş olan icra ceza mahkemesi olduğu, verilecek tüm kararların alacaklıya tebliğ edileceği, İcra ve İflas Kanununun 353 ncü maddesi gereğince itiraz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Tüm bu düzenlemeler 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren çeklere konulan karekod imkânından iyi yararlanılmadığı ya da bilinmediğini göstermektedir. O nedenle karekod düzenlemesinin içinde olan birisi olarak bugün Sizlere çeklerdeki karekod konusunda bilgi vermeye ve farkındalık yaratmaya çalışacağım.
Çek, aslında bir ödeme, poliçe ve bono (emre muharrer senet) ise bir kredi aracıdır. Ancak, eskiden poliçe ve bonolarda damga pulu olmasına karşın, çekte olmayışı, poliçe veya bononun ödenmemesi durumunda protesto dışında bir yaptırımının olmamasına rağmen çekte cezai yaptırımın bulunması, bir diğer husus ise eski 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun 707 nci maddesinin (yeni 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunumuzun 795/2 nci maddesinin) çekin ileri tarihli düzenlenmesine izin vermesi üzerine, maalesef ticari hayatımızda bononun yerini çek almış ve çek bir kredi aracı başka bir ifadeyle kredinin teminatı olarak kullanılmaya başlamıştır. Tüm ticari hayat bonodan uzaklaşmış, çeke yönelmiştir. Hatta bonodan damga pulunun kaldırılması da bunu önleyememiştir.
Çekin üzerindeki tarih beklenmeden ibraz edilmesi ve karşılığı yoksa karşılıksız yazdırılması ise başka bir sorun yaratmış ve ödemelerini ileri tarihli (vadeli) çekle yapan çok sayıda firmanın batmasına, iflasına, iflasın ertelenmesine veya konkordato istemesine yol açmıştır. Bunun üzerine 2003 yılında 3167 sayılı Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanuna,
"........ tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek üzere muhatap bankaya ibrazı geçersizdir"
hükmü geçici madde olarak eklenmiştir. 2003 yılından beri sürekli uzatılarak devam eden bu düzenleme, 5941 sayılı Çek Kanununa da geçici 3/5 maddesi olarak girmiş; en son 31.12.2012 tarihli 6273 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle de bu süre 31.12.2020 tarihine kadar uzatılmıştır.
Görüldüğü üzere çekler artık fiilen kredi aracı / teminat aracı olarak kullanılmaktadır. 31/12/2020 tarihine kadar da üzerinde yazılı tarihten önce bankaya ibrazı geçersizdir. Ticari hayatta bunun adı vadeli çektir.
Ülkemiz ticari yaşamında önemli bir yere sahip olan çekler, vadeli kullanım özelliğiyle reel sektör için önemli bir finansman kaynağıdır.
Firmaların vadeli çekle alım-satı yaparken ilerde bir sürprizle karşılaşmaması veya en azından aldığı riski minimize edebilmesi veya riskini hesaplayabilmesi fikri üzerine KAREKODLU ÇEK SİSTEMİ geliştirilmiş ve hukukumuza girmiş ve 6102 sayılı TTK’nun 780 nci maddesiyle çekin zorunlu unsuru haline gelmiş; Tebliği ise 31.12.2016 tarih ve 29935 (3. Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Yapılan yasal düzenleme ile ülkemizde tüm çekler 1 Ocak 2017 tarihi itibarıyla karekodlu çeke dönüştü. Bu dönüşümle beraber çeki elinde bulunduran kişi çeki kabul edip etmeyeceğine karar vermeden önce, çeki düzenleyenin (keşidecisinin) TTK.m.780 nci maddesinde sayılan bilgileri içeren (ödeme performansını gösteren) Çek Raporunu herhangi bir onaya ihtiyaç olmaksızın www.findeks.com mail adresi üzerinden KAREKODLU ÇEK KAYIT SİSTEMİNE girerek üye olarak veya üye olmaksızın istenen bilgileri doldurup oluşturulan karekod okuyucu vasıtasıyla karekodu okutarak raporunu alması ve buna göre çeki alıp almayacağına karar vermesi gerekir.
6102 sayılı TTK.m.780/3 gereğince yetkili kurum Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezince 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m.11/son gereğince yetki vermiş olduğu KKB Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. olup, karekodlu çek platformunun işletildiği sistemi ise www.findeks.com adresidir. Benzer taklit adreslere lütfen dikkat ediniz ve güvenmeyiniz.
Karekodlu Çek Sistemi’nin diğer önemli bir özelliği Findeks Karekodlu Çek Kayıt Sistemi sayesinde çekin keşide edildiği tarihteki şirket yetkilisi bilgisi sisteme taşınacak ve keşideci, tahsilat tarihinde imza yetkilisinin kurumunda temsile yetkili bir kişi olmadığı konusunda itirazda bulunamayacaktır. Bu sayede, Karekodlu Çek Kayıt Sistemi sayesinde çeki keşide edip alacaklısına verdikten sonra yetkilisini değiştiren Firmaların, 'İmza yetkilisi değil' itirazları çekin sorgulamasını yapan Bankaca dikkate alınmayacaktır. Çünkü sorgulamayı yapan banka çekin üzerinde yazılan tarihe değil, Karekodlu Çek Kayıt Sistemine girişinin yapılıp kayıt edildiği tarihte keşidecinin yetkilisinin kim olduğuna bakacaktır.
Örneklemek gerekirse, A şirketi bugün mal alımı için kestiği çeki B satıcısına verip, malını teslim aldıktan sonra; B şirketinin ödemeyi alabilmesi için vade dolana kadar, örneğin 6 ay beklemesi gerekiyor. Kendisinin ve diğer satıcıların olası imza yetkilisi değişikliklerinden etkilenmemesi için tek yapması gereken çeki teslim aldıktan sonra Findeks Karekodlu Çek Kayıt Sistemine kaydetmek. Sisteme kayıt tarihinden sonra keşideci imza yetkilisinde değişikliğe gitse bile çekin vadesi dolduğunda ödeme sorumluluğu devam ediyor olacaktır.
Sağlıklı ticari bir hayat dileğimle,
Saygılar.
AV. Bahattin Çelik
14.05.2020
Yenigün Gazetesinde basıldığı gibi taşınmıştır.
Kommentarer